Selçuk Akyol
Köşe Yazarı
Selçuk Akyol
 

ANLAYIN ARTIK

Ülkemize gelen yabancılar ensar değil,Sadece ülkesinde sıkıntı olduğu için daha rahat yaşama umuduyla ülkemize gelen insanlar Yani; Kendi ülkelerinde Türkiye’de ki özgür yaşam ortamını bulamadıkları için ülkemize gelen yabancılar, Ensar olmaları için Müslüman olmaları ve dinlerinden dolayı gördükleri baskı için ülkemize gelmeleri gerekiyor. Oysa gelenlere bakın Irak’tan, Suriye’den, Afganistan’dan gelen insanlar Ülkelerinde ya savaş var ve kaçıp geldiler Ya da ülkelerinde yönetim baskısı çok Özgürce hareket edemiyorlar, kaçıp geldiler. Kaldı ki ülkemiz çok bu konuda gelenlerin ülkelerine göre çok daha özgür Hal böyle olunca ipini kopartan Daha çok özgürlük isteyen herkes burada Milletin verdiği örnekler ise kabul edilebilir gibi değil Ensar kabul edilen ancak gelenlerin çok büyük kısmının Hristiyan, Yahudi olduğu aşikar ortada olan Göçmen arkadaşlar için sosyal medyada da aklama politikası yürütülüyor tabi. Nasıl mı? Rusya’dan gelenler, Avrupa ülkelerinden ülkemize gelip yerleşenlere bir şey demeyip Suriye, Irak, Afganistan’dan gelenlere neden laf ediyorsunuz? Gibi gibi… Oysa Rusya’dan, Avrupa ülkelerinden gelenler için savunmak amaçlı değil ama, Ensar ayağına ülkemize gelmiyorlar. Ne oldukları zaten belli Ülkelerini yıkıp yada yıkılmasına göz yumup ülkemize kaçmıyorlar. Velhasılı kelam ülkemize gelen Suriye, Irak, Afganistan uyruklu insanlarla örnek verilen ülkelerden gelen insanlar arasında fark var. Gelelim konunun can alıcı kısmına; Türkiye Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren İsrail ya da diğer adıyla Yahudiler açısından çok daha önemli; Çünkü; Yahudi kimliği iki temel üzerinde yükselir. Bunların birincisi “seçen/ seçilmiş halk” ve “vaad edilen toprak” sahibi halktır. Bu iki temelden ilki, Yahudilerin Allah'ın yeryüzündeki halklarına sunulan teklifler sunulur ve isteyerek kabul edilmeyen halklaştırılması İfade ederken, ikinci olarak Allah'ın “seçen/ seçilmiş halk”a bir lütfu olarak bir iklim dağıtımların kılması anlamına gelen gelişme var Yahudiler, Allah ile olan ahitlerine sadık kaldıkları bu topraklara hakim oldukları sürece, bu ahdin bozulduğu dönemlerde ise Allah'ın onları cezalandırdığına ve şartların elde edildiği topraklardan alacağına inanırlar. Yani burada denen şudur; Vaadedilmiş topraklar olan Fırat Nehri doğusu ve Nil Nehri batısı Yahudilere aittir. Bu anlayış için 1896 tarihinde Teodor Herzl tarafından Siyonizm adında dünyayı mahveden bir fikir bile kuruldu. Anlayış ise 100 yıl içinde vaadedilmiş toprakları ele geçirmek ve dünyada bütün yaradılmışların kendilerine biat etmesini sağlamak. Tahrip ettikleri kutsal kitaplarında o toprakları ele geçirince kendilerine biat etmeyen toplum, kişi ve yaratılmışları öldürmek, kanını akıtmak onlara helal kılındı. Yani bu topraklarda gözü olan dünyanın en tehlikeli ve kirli fikirli millet var. Hal böyle olunca yıllarca bu toprakları ele geçirmek için haçlılarla geldiler, Sağ sol kavgası ile geldiler, PKK diye bir terör örgütünü başımıza musallat ettiler. Fethullah Gülen denen bir şarlatanı ve ona inananları başımıza musallat ettiler. Son olarak Arz-u Mev’ud denen vaadedilmiş toprakları ele geçirme operasyonunda Yahudiler için tehlikeli olan Suriye Devlet Başkanı Başer Esad’ı aradan çıkartmak ve o toprakları karıştırıp Suriye’de bulunan Yahudileri Türkiye’ye gönderip demografik yapımızı bozmak gibi bir projeyi yürütüyorlar. Birde Ülkemizde yabancılara toprak satışı var ki. Filistin tarihinin Türkiye’de yeniden yazılmış hali. Siz hani binalarınızı, evlerinizi, bahçelerinizi yabancı yani araplara satıyorsunuz ya. İşte sattığınız kişiler arap değil, arap Yahudileri, Filistin böyle kaybedildi. Önce çölde diye 3 kuruş etmeyen topraklara binlerce, milyonlarca dolar para verip araplardan alındı, belli bir toprak bütünlüğüne ulaşılınca hadi araplar çıkın bu toprakları biz paramızla aldık denildi. Sonuç, Filistinlilerin binlerce, milyonlarca dolara sattığı arazilere şimdilerde pasaportlarıyla bile giremiyorlar. Yani oyun çok büyük, Proje devasa Ve en korkuncu da yavaş yavaş ilerliyor. Sonuç mu sonuç Türk Milletine, vatanına oluyor. Geldiğimiz noktada ise  Bu sonu kanlı oyuna iki sevap fazla kazanacağım diyen insanımızın masum duygularına oluyor. İşte bu kadar basit ancak bir o kadarda karışık bir oyun Topraklarımızı kaybedetmeden, DNA yapımızı kaybetmeden Gelecekteki güzel günlerde buluşmak üzere Kalın sağlıcakla
Ekleme Tarihi: 08 Ekim 2023 - Pazar
Selçuk Akyol

ANLAYIN ARTIK

Ülkemize gelen yabancılar ensar değil,Sadece ülkesinde sıkıntı olduğu için daha rahat yaşama umuduyla ülkemize gelen insanlar

Yani;

Kendi ülkelerinde Türkiye’de ki özgür yaşam ortamını bulamadıkları için ülkemize gelen yabancılar,

Ensar olmaları için Müslüman olmaları ve dinlerinden dolayı gördükleri baskı için ülkemize gelmeleri gerekiyor.

Oysa gelenlere bakın Irak’tan, Suriye’den, Afganistan’dan gelen insanlar

Ülkelerinde ya savaş var ve kaçıp geldiler

Ya da ülkelerinde yönetim baskısı çok

Özgürce hareket edemiyorlar, kaçıp geldiler.

Kaldı ki ülkemiz çok bu konuda gelenlerin ülkelerine göre çok daha özgür

Hal böyle olunca ipini kopartan

Daha çok özgürlük isteyen herkes burada

Milletin verdiği örnekler ise kabul edilebilir gibi değil

Ensar kabul edilen ancak gelenlerin çok büyük kısmının Hristiyan, Yahudi olduğu aşikar ortada olan

Göçmen arkadaşlar için sosyal medyada da aklama politikası yürütülüyor tabi.

Nasıl mı?

Rusya’dan gelenler, Avrupa ülkelerinden ülkemize gelip yerleşenlere bir şey demeyip Suriye, Irak, Afganistan’dan gelenlere neden laf ediyorsunuz?

Gibi gibi…

Oysa Rusya’dan, Avrupa ülkelerinden gelenler için savunmak amaçlı değil ama,

Ensar ayağına ülkemize gelmiyorlar.

Ne oldukları zaten belli

Ülkelerini yıkıp yada yıkılmasına göz yumup ülkemize kaçmıyorlar.

Velhasılı kelam ülkemize gelen Suriye, Irak, Afganistan uyruklu insanlarla örnek verilen ülkelerden gelen insanlar arasında fark var.

Gelelim konunun can alıcı kısmına;

Türkiye Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren İsrail ya da diğer adıyla Yahudiler açısından çok daha önemli;

Çünkü;

Yahudi kimliği iki temel üzerinde yükselir. Bunların birincisi “seçen/ seçilmiş halk”

ve

“vaad edilen toprak” sahibi halktır.

Bu iki temelden ilki, Yahudilerin Allah'ın yeryüzündeki halklarına sunulan teklifler sunulur ve isteyerek kabul edilmeyen halklaştırılması İfade ederken, ikinci olarak Allah'ın “seçen/ seçilmiş halk”a bir lütfu olarak bir iklim dağıtımların kılması anlamına gelen gelişme var Yahudiler, Allah ile olan ahitlerine sadık kaldıkları bu topraklara hakim oldukları sürece, bu ahdin bozulduğu dönemlerde ise Allah'ın onları cezalandırdığına ve şartların elde edildiği topraklardan alacağına inanırlar.

Yani burada denen şudur;

Vaadedilmiş topraklar olan Fırat Nehri doğusu ve Nil Nehri batısı Yahudilere aittir. Bu anlayış için 1896 tarihinde Teodor Herzl tarafından Siyonizm adında dünyayı mahveden bir fikir bile kuruldu. Anlayış ise 100 yıl içinde vaadedilmiş toprakları ele geçirmek ve dünyada bütün yaradılmışların kendilerine biat etmesini sağlamak. Tahrip ettikleri kutsal kitaplarında o toprakları ele geçirince kendilerine biat etmeyen toplum, kişi ve yaratılmışları öldürmek, kanını akıtmak onlara helal kılındı.

Yani bu topraklarda gözü olan dünyanın en tehlikeli ve kirli fikirli millet var.

Hal böyle olunca yıllarca bu toprakları ele geçirmek için haçlılarla geldiler,

Sağ sol kavgası ile geldiler,

PKK diye bir terör örgütünü başımıza musallat ettiler.

Fethullah Gülen denen bir şarlatanı ve ona inananları başımıza musallat ettiler.

Son olarak Arz-u Mev’ud denen vaadedilmiş toprakları ele geçirme operasyonunda Yahudiler için tehlikeli olan Suriye Devlet Başkanı Başer Esad’ı aradan çıkartmak ve o toprakları karıştırıp Suriye’de bulunan Yahudileri Türkiye’ye gönderip demografik yapımızı bozmak gibi bir projeyi yürütüyorlar.

Birde Ülkemizde yabancılara toprak satışı var ki.

Filistin tarihinin Türkiye’de yeniden yazılmış hali.

Siz hani binalarınızı, evlerinizi, bahçelerinizi yabancı yani araplara satıyorsunuz ya.

İşte sattığınız kişiler arap değil, arap Yahudileri,

Filistin böyle kaybedildi.

Önce çölde diye 3 kuruş etmeyen topraklara binlerce, milyonlarca dolar para verip araplardan alındı, belli bir toprak bütünlüğüne ulaşılınca hadi araplar çıkın bu toprakları biz paramızla aldık denildi.

Sonuç, Filistinlilerin binlerce, milyonlarca dolara sattığı arazilere şimdilerde pasaportlarıyla bile giremiyorlar.

Yani oyun çok büyük,

Proje devasa

Ve en korkuncu da yavaş yavaş ilerliyor.

Sonuç mu sonuç

Türk Milletine, vatanına oluyor.

Geldiğimiz noktada ise 

Bu sonu kanlı oyuna iki sevap fazla kazanacağım diyen insanımızın masum duygularına oluyor.

İşte bu kadar basit ancak bir o kadarda karışık bir oyun

Topraklarımızı kaybedetmeden, DNA yapımızı kaybetmeden

Gelecekteki güzel günlerde buluşmak üzere

Kalın sağlıcakla

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve duzcehurhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.