Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Ebubekir Aygün
Köşe Yazarı
Ebubekir Aygün
 

AĞIR FATURA

TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), 24.08.2023 tarihli toplantı sonrasında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 750 baz puan artırarak yüzde 25'e çıkardı. Yapılan faiz artışı, ekonomi çevrelerinde piyasanın normale dönmesi açısından olumlu olarak görülse de gözler tabii ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çevrildi.  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha önceki açıklamalarında “Bir Müslüman olarak Nas ne gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim”, "Beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar, kusura bakmasınlar. Bu yolda ben, faizi savunanla beraber olamam, olmam. Bu görevde olduğum sürece faiz ve enflasyonla mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim. Bu konuda nas ortada. Nas ortadayken sana, bana ne oluyor?", “ Bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece faiz yükselemez, Türkiye’de faiz devamlı düşecek.” ifadelerini kullanmıştı. Yapılan faiz artışı Cumhurbaşkanı’na rağmen yapılamayacağına göre ne oldu da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fikri değişti? Ne güzel faizi yüzde 17’den yüzde 19’a çıkarınca görevden alınan Merkez Bankası başkanlarımız vardı bizim. Ne güzel Türkiye Ekonomi Modeli diye bir ekonomik model vardı. Üretim odaklı ihracatı önceliyorduk. Ucuz iş gücü ile maliyet avantajına sahiptik. Bu model ülkemiz için hayati seviyede elzemdi. Faizin düşmesi ile doların fırlaması sonrasında hemen mucizevi bir şekilde Türk işi kur korumalı mevduat işini bulmuştuk. Ne oldu da nasın dışına çıkar olduk? Ne oldu da faizi yükseltmeye karar verdik?  Baktık ki bu model ile ekonomi daha da kötüye gidiyor biz de bu yanlışta ısrar etmeyip reel ekonomi politikalarına döndük. Yanlışta ısrar edecek halimiz yok ya. Peki bu ekonomi politikalarının bize faturası ne oldu? Bu faturayı bir avuç milyoner insan mı ödedi, milyonlarca dar gelirli mi? Tabii ki faturayı milyonlarca dar gelirli vatandaş ödedi. Bir avuç milyonerin ödeyecek hâli yok ya! Dar gelirli vatandaşlarımızın günün birinde ev alma hayali vardı, gerçek olacak sanıyordu ama olmadı. Dar gelirlilerin maaşları TL bazında artmış olsa da dolar karşısında eridi. Hasbelkader araba alabilmiş ise ek motorlu taşıtlar vergisi ile arabası olduğuna pişman oldu. Kiracı kirasını ödeyemez oldu. Ev sahibi kirasını beğenmez oldu. Aynı ürün iki gün aynı fiyata alınmaz oldu. Elektrik, su, doğalgaz ve internet faturası ödenemez oldu. Şöyle bir düşününce pek de bir fatura çıkmamış değil mi?
Ekleme Tarihi: 25 Ağustos 2023 - Cuma
Ebubekir Aygün

AĞIR FATURA

TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), 24.08.2023 tarihli toplantı sonrasında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 750 baz puan artırarak yüzde 25'e çıkardı. Yapılan faiz artışı, ekonomi çevrelerinde piyasanın normale dönmesi açısından olumlu olarak görülse de gözler tabii ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çevrildi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha önceki açıklamalarında “Bir Müslüman olarak Nas ne gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim”, "Beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar, kusura bakmasınlar. Bu yolda ben, faizi savunanla beraber olamam, olmam. Bu görevde olduğum sürece faiz ve enflasyonla mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim. Bu konuda nas ortada. Nas ortadayken sana, bana ne oluyor?", “ Bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece faiz yükselemez, Türkiye’de faiz devamlı düşecek.” ifadelerini kullanmıştı. Yapılan faiz artışı Cumhurbaşkanı’na rağmen yapılamayacağına göre ne oldu da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fikri değişti?

Ne güzel faizi yüzde 17’den yüzde 19’a çıkarınca görevden alınan Merkez Bankası başkanlarımız vardı bizim. Ne güzel Türkiye Ekonomi Modeli diye bir ekonomik model vardı. Üretim odaklı ihracatı önceliyorduk. Ucuz iş gücü ile maliyet avantajına sahiptik. Bu model ülkemiz için hayati seviyede elzemdi. Faizin düşmesi ile doların fırlaması sonrasında hemen mucizevi bir şekilde Türk işi kur korumalı mevduat işini bulmuştuk. Ne oldu da nasın dışına çıkar olduk? Ne oldu da faizi yükseltmeye karar verdik? 

Baktık ki bu model ile ekonomi daha da kötüye gidiyor biz de bu yanlışta ısrar etmeyip reel ekonomi politikalarına döndük. Yanlışta ısrar edecek halimiz yok ya. Peki bu ekonomi politikalarının bize faturası ne oldu? Bu faturayı bir avuç milyoner insan mı ödedi, milyonlarca dar gelirli mi? Tabii ki faturayı milyonlarca dar gelirli vatandaş ödedi. Bir avuç milyonerin ödeyecek hâli yok ya!

Dar gelirli vatandaşlarımızın günün birinde ev alma hayali vardı, gerçek olacak sanıyordu ama olmadı. Dar gelirlilerin maaşları TL bazında artmış olsa da dolar karşısında eridi. Hasbelkader araba alabilmiş ise ek motorlu taşıtlar vergisi ile arabası olduğuna pişman oldu. Kiracı kirasını ödeyemez oldu. Ev sahibi kirasını beğenmez oldu. Aynı ürün iki gün aynı fiyata alınmaz oldu. Elektrik, su, doğalgaz ve internet faturası ödenemez oldu. Şöyle bir düşününce pek de bir fatura çıkmamış değil mi?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve duzcehurhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.