Cumhurbaşkanı Erdoğan Kütahya'da

Kütahya'da 30 Ağustos 1922-2022 Büyük Zafer'in 100. yılı etkinlikleri ve toplu açılış töreninde konuşan Erdoğan, "Sultan Alparslan Bizans'ın gururlu hükümdarı Diyojen'in sayıca üstün ordusunu yenerek Anadolu'nun kapılarını milletimize Malazgirt'te açmıştır. Milli Mücadele ile asırlardır tükenmeyen bir kin ve hırsla bizi bu topraklardan atmak isteyenlere Anadolu'nun ebedi vatanımız olduğunu bir kez daha ilan ettik. Selçuklu ve Osmanlı'nın mirasını devralan Cumhuriyetimizin kuruluşuna giden yolda ter ve kanla döşenmiştir. Birinci Dünya Savaşı'nda dört bir yanda yedi düvele karşı savaşan, pek çok yerde zaferler kazanan Osmanlı, İstanbul'un işgali ve Sevr dayatmasıyla adeta dermansız bırakılmıştı. Vatan topraklarını dört bir yandan işgale başlayan düşman, Adana, Antep, Maraş direnişleriyle pabucun pahalı olduğunu görünce, sinsi amaçlarının taşeronluğunu Yunan'a bırakmıştır. İstiklal mücadelesini Gazi Mustafa Kemal'in önderliğinde Anadolu'ya taşıyan milletimiz varını yoğunu ortaya koyarak hazırladığı ordusuyla, Kocatepe ve Dumlupınar'da yeni bir destanın girizgahını yapmıştır. Samsun ile başlayıp Ankara'da TBMM'nin açılışıyla dünyaya resmen ilan edilen bu sürecin her aşaması küllerinden yeniden doğan bir milletin uyanışının sembolüdür. Oldukça zor ve zahmetli bir sürecin ardından ordumuz yine bir Cuma günü 25 Ağustos'ta nihai zafer için son hazırlıklarını tamamlamıştır. O gece ezanlar okundu, namazlar kılındı, dualar edildi, son sıcak yemekler yendi ve ertesi sabah gün ağrırken hücum emri verildi. Kocatepe'den başlayıp Dumlupınar'a oradan İzmir'e kadar süren Büyük Taarruz, epeydir savunmada olan Türk ordusunun uzunca bir aradan sonra yaptığı ilk saldırı harekatıydı. Düşmanın belki makinelisi, topu, kamyonu, arabası, uçağı bizden çoktu ama bizim askerimizin iman dolu yüreği bu eksiklerin hepsini fazlasıyla telafi ediyordu. Nitekim Yunan ordusu çekilirken 200 bin kişilik kuvvetinin yüzde 65'ini Afyon-Kütahya hattında zayiat olarak bırakmıştır. Bu millet o imanlı yürekleriyle, imansızları İzmir'den denize döktü. Aşağı yukarı aynı sayıya sahip Türk ordusunun bu savaştaki kaybı ise sadece yüzde 6,5 civarındadır. Büyük Tarruz ve akabindeki çatışmalar dünya askeri tarihine en başarılı topyekûn savaş olarak geçmiştir. Türk'ün ölüm fermanı olarak tedavüle sokulan Sevr'i milletimiz işte bu topraklarda kanıyla canıyla yırtarak müstevilerin suratına çarpmıştır. Türk'ün esir edilemeyeceğini, Türk'e kefen biçilemeyeceğini 26 Ağustos'ta Afyon'da başlayıp, 9 Eylül'de İzmir'de sona eren bu kıyamla tüm dünyaya ilan ettik. Kocatepe'den başlayıp Dumlupınar'a uzayan büyük taarruz sonrası bu millet, o imanlı yürekleriyle imansızları İzmir'den denize döktü. Mücadelenin sadece silahla, parayla değil, imanla, kararlıkla azimle kazanıldığını herkes gördü" şeklinde konuştu.

 

"Market sayısını süratle 2000-3000'e çıkaracağız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:
"Hükümete geldiğimizde 2 asırdır alt yapısı ihmal edilmiş, siyasi ve askeri gücü sürekli törpülenmiş bir Türkiye devraldık. Biz hedeflere doğru yürüyüşümüze asla ara vermedik. Terörle mücadele Türkiye'nin sorunlarında ilk sıradaydı. Bütün terör inlerini bunların kafalarına geçirdik. Bundan sonra da geçirmeye devam edeceğiz. Attığımız her adımda dışarıdan ve içeriden engellemelerle karşılaştık. Hamd olsun hepsinin üstesinden geldik. Milletimize kazandırdığımız eserlerin yanında, küresel gelişmelerde de Türkiye'yi dünyanın en stratejik ülkelerinin arasına getirdik. Türkiye, yıllar önce tercihini istihdam ve üretimden yana yaparak ekonomik modelini değiştirdiği için küresel fırtınadan en az kayıpla çıkacaktır. Tarım kredi kooperatifleriyle vatandaşımıza ürünleri daha ucuz satmaya başladık. Buna artarak devam edeceğiz. Market sayısını süratle 2000-3000'e çıkaracağız" ifadelerini kullandı.

 

"Yılbaşından sonra aldığımız tedbirlerin, uyguladığımız politikaların vatandaşlarımızın günlük hayatlarındaki olumlu yansımalarını daha iyi göreceğiz" diye devam eden Erdoğan, "İçinde bulunduğumuz asrı, Türkiye yüzyılı haline getirmekte kararlıyız. O dönemde İslam dünyasının dört bir yanından kendileri de bin bir yokluk ve zulüm altında yaşayan dostlarımızdan da ülkemize yardım yağmıştır. Büyük Tarruz öncesinde de tıpkı bugün olduğu gibi ülkenin askeri gücünden mali kaynaklarına tüm imkanlarını sorgulayarak bu işin olmayacağını söyleyenler vardı. Ama sonuçta mücadelenin sadece silahla sadece parayla değil asıl imanla, kararlılıkla, azimle, inançla kazanıldığını herkes gördü. İki asırdır altyapısı ihmal edilmiş, demokrasisi zayıf, ekonomisi güdük bırakılmış siyasi ve askeri gücü sürekli törpülenmiş bir Türkiye devraldık. Hemen kolları sıvadık. Türkiye'nin asırlık altyapı eksiklerini 20 yılda tamamlayacak bir kalkınma hamlesi başlattık eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaştırmadan enerjiye her alanda ülkemizi cumhuriyetin hedefi olan muhasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkardık. Kalkınma hamlemizin önemi ve gücü, salgın dönemiyle onu takip eden güvenlik ve ekonomi krizi sırasında çok daha iyi anlaşılmıştır. Tüm dünyanın dengeleri altüst olurken biz hedeflerimize doğru yürüyüşümüze asla ara vermedik. Aynı şekilde demokraside de her kesimden vatandaşımızın hak ve özgürlük alanlarını genişleterek sosyal gerilimlere ve terör örgütlerinin zemin bulmasına fırsat veren tüm çarpıklıkları ortadan kaldırdık" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, yapımı tamamlanan ve 5,5 milyar TL'ye mal olan 344 projenin açılışını gerçekleştirdi.